Ingilizce Notlar
Sayfa içeriği : İngilizce kısa aşk şiirleri ve Türkçe anlamları, ingilizce şiirler, kısa aşk şiirleri, aşk şiirleri kısa ve öz, ingilizce basit şiirler, ingilizce şiirler kısa ve anlamları
İngilizce kısa aşk şiirleri ve en güzel ingilizce şiirleri bu sayfada bulabilirsiniz. Bu İngilizce ve Türkçe olarak hazırladığım İngilizce kısa aşk şiirlerini ve en güzel ingilizce şiirleri dilerseniz Twitter, Facebook, Instagram ya da Tumblr gibi sosyal platformlarda paylaşabilirsiniz.
İngilizce kısa aşk şiirleri ve Türkçe anlamları | Sevgiliye özel
I love your smile, I love your kiss, each and every day I reminisce, you are my life you are my world, never did I imagine such an amazing girl.
Gülümsemeni seviyorum, öpücüğünü seviyorum, her gün hatırlatıyorum, sen benim hayatımsın, sen benim dünyamsın, böylesine inanılmaz bir kızı hiç hayal etmemiştim.
When I first saw you, I was afraid to meet you, When I first met you, I was afraid to hold you, I was afraid to love you. Now that I love you, I am afraid to lose you.
Seni ilk gördüğümde, seninle tanışmaktan korktum. Seninle ilk tanıştığımda, sana sarılmaktan, seni sevmekten korktum. Şimdi ise seni seviyorum ve seni kaybetmekten korkuyorum.
I loved you then, and I love you still; I adore you now, And I always will.
O zaman seni sevmiştim ve hala seviyorum; Şimdi seni delicesine seviyorum Ve hep seveceğim.
1 – İngilizce En güzel aşk sözleri ve Türkçe anlamları için tıklayınız.
2 – İngilizce en etkileyici güzel sözler ve Türkçe anlamları için tıklayınız.
Your eyes, your smile, I can’t resist. Ever since I found you I know love does exist.
Gözlerin, gülüşün, karşı koyamıyorum. Seni bulduğumdan beri aşkın var olduğunu biliyorum.
It’s crazy, but you’re all I want and need; You win; I’m yours forever; I concede.
Bu çılgınca, ama tek istediğim ve ihtiyacın olan şey sensin; Sen kazandın; Ben sonsuza kadar seninim; Kabul ediyorum.
When I say I love you, please believe it’s true. When I say forever, know I’ll never leave you. When I say goodbye, promise me you won’t cry. Because the day I’ll be saying that will be the day I die.
Seni sevdiğimi söylediğimde, lütfen doğru olduğuna inan. Sonsuza dek dediğimde, seni asla terk etmeyeceğimi bil. Elveda dediğimde, bana ağlamayacağına dair söz ver. Çünkü elveda diyeceğim gün, öldüğüm gün olacak.
Every day I love you more, you will be forever what I adore, you are my joy, my treasure, my heart, today, tomorrow, forever we will never be apart.
Her geçen gün seni daha çok seviyorum, sonsuza kadar seni delicesine seviyor olacağım, benim sevincimsin, benim hazinem, benim kalbim, bugün, yarın, sonsuza dek asla ayrı kalmayacağız.
Without you I am incomplete, never have I missed someone so, I wish i could hold you in my arms right now.
Sensiz ben yarımım, hiç kimseyi böylesine özlemedim, Keşke seni kollarımda tutabilsem.
The sun is up, the sky is blue, today is beautiful, and so you are.
Yukarda güneş, gökyüzü mavi, bugün güzel bir gün, ve sen de öylesin.
1 – İngilizce ünlülerin aşk ve sevgi hakkında söylediği sözler ve Türkçeleri için tıklayınız.
2 – İngilizce Aşk sözleri, Instagram, WhatsApp Durumları ve Türkçe Anlamları için tıklayınız.
You’ll be forever in my heart, no one else will do, I’ll never let you go, because I love you.
Kalbimde sonsuza kadar kalacaksın, Basşka hiç kimse olmayacak, seni asla bırakmayacağım, çünkü seni seviyorum.
To survive, humans need air, food and water. I just need your hugs, smiles and kisses. I love you so much.
Hayatta kalmak için insanlar hava, yiyecek ve suya ihtiyaç duyar. Benim sadece senin sarılmalarına, gülümsemelerine ve öpücüklerine ihtiyacım var. Seni çok seviyorum.
You are to me, like coffee in the morning, a warm shower in the winter, a deep breath in times of fear.
Sen benim için, sabahları kahve, kışın sıcak bir duş, korku dolu zamanlarda derin bir nefes gibisin.
You had me at Hello.You hurt me at Goodbye. But, You lost me the day you didn’t look back.
Beni bir merhaba ile elde ettin, bir veda ile incittin. Ama arkana dönüp bakmadığın gün beni kaybettin.
I’m falling apart right in front of your eyes, but you don’t even see me.
Gözlerinin önünde parçalara ayrılıyorum ama sen beni görmüyorsun.
